Müzikte Yeni Bir Tarz : Samimiyet
Son zamanlarda popüler kültüre ait olmayan ancak yavaş yavaş bazı çevrelerce moda haline gelmeye başlayan bir müzik tarzı oluşmakta.
Çünkü İnsan...
Söyledikleriniz beni cezbetti doğrusu. Ama bu ülkede günler Neşet Ertaş ile biter. "Cahildim dünyanın rengine kandım" der her akşam ve ...
Kalbim
"dayanmak artık kolay değil bırakacak gibisin yarı yolda, kalbim"
Evren Bozması
üyük ev ablukada'nın en vurucu sözlere sahip 2 şarkısından biri "evren bozması". Diğeri de "en güzel yerinde evin" ama onla ilgili değil tabi bu yazı, "yakınlarda bir gezegende unuttuğum tüm şeyler"le alakalı.
"F Tipi" Filmi Hakkında...
devrimciler gidip filmde sıkılırken, filmden çıktıktan sonra "mutlaka izleyin bu hikayeler gerçek, f tiplerinde olanları görün" falan diyebilirler ama çok net biliyorum filmde sıkıldılar. çünkü evet anlatmak istenilen şey güzel ama ortaya çıkan şey değil.
30 Ocak 2014 Perşembe
Kendimi Koşturacak Değilim - 17
Kendimi Koşturacak Değilim - 16
"Sen bir şey demeyecek misin?" dedi.
"Senin isteğine karşı ne diyebilirim ki?" dedim, "ama eğer öğrenmek istediğin şey hislerimse, evet, olabilir, ayrılabiliriz. Ama bu sadece şuana ait bir durum. Sanki daha sonra seni özlermişim gibi geliyor. Bilmiyorum."
Karmaşık düşünce tarzımı çok severdi ve biraz da bu yüzden aşık olmuştu bana. Oysa şimdi bu sözlere nefret edercesine bakıyordu. Gözleri, bana yabancıydı. İki senedir hergün gördüğüm gözler, ilk kez böyleydi. Ve işte, sonunda sinekler tekrardan ortaya çıkıp kendini farkettirdi ve burnuna konan sineği elinin tersiyle kovdu. Biraz duraksadım ve;
"Bana böyle bakarsan seni sevemem ki" dedim.
Aklıma bana hayranlıkla bakan gözleri geliyordu. Bunun için onu hep özleyeceğimi biliyordum ama bir daha bana öyle bakmayacağı da çok açıktı. Karnım da çok acıkmıştı. Hüzünlü bakışlarıyla;
"Ben gidiyorum, hoşçakal" dedi.
Gözleri her şeyi anlatıyordu. Ben çaresizlik içinde eve gidip bilgisayarda oyun oynayacaktım. O ise bütün bu olan bitenlerden kendini suçlayıp bütün gece ağlayacaktı. Oysa ben bu hüznü onun gözlerinde ne zaman görsem, yeniden aşık oluyordum. Böyle gitmemeliydi ama aynı zamanda da bir şekilde gitmesi gerekiyordu.
Masadan kalktı, uzanıp sağ yanağımdan öptü ve sırtını dönüp gitti. Köşeyi dönene kadar izledim. Asla arkasına bakmadı. Karnım çok acıkmıştı ve biranın üzerine bir şeyler yemekten nefret ediyordum. Şuan dünyada olup biten her şeyden nefret ediyordum. Bir babanın eve gelirken, son parasıyla çocuğuna bir şeyler almasından bile nefret ediyordum.
Bardan kalkıp biraz yürümeye başladım. Yarım saat yürüdükten sonra yolda arkadaşıma denk geldim. Nasılsın, napıyorsun muhabbeti çabucak geçtikten sonra "sevgilin nerede" diye sordu.
"Bilmiyorum" dedim, "evindedir herhalde."
"Akşam rakı yapıyoruz, gel istersen."
"Sanırım bana uyar."