Kendimi sakladım bugüne dek. Yanlış anlama, büyük bir istekle yapmadım bunu. Bir sandığın içine kitledim kendimi ve birisinin kilidi açmasını umdum hep. Biri gelsin çıkarsın beni saklandığım yerden. Biri gelsin, bütün içtenliğimi onunla yaşayayım istedim. Bekledim durdum hep. Birgün sen çıkageldin, gözüne gözüne soktum inimi. Gel kurtar beni istedim, hayata bağla. Umdum ki, dünyalarımızı açalım birbirimize. Çünkü dünyalarımız benzer biliyorum. Çünkü ben dünyamı senin için şekillendirmeye razıyım, biliyorsun.
Çimlerin üstüne uzanarak bulutları seyrederken başlıyor benim hikayem. Hayalim bundan ibaretti, kimse karışmasın, kendi kendime yeteyimdi bütün düşüncem. Bir gece vakti uzanıp gökyüzünü izlerken “neden hiç konuşmuyorsun” sorusu geldi. “Ben böyle mutluyum” dedim. Başkasının bu mutluluğu bilmesine bile gerek duymuyordum. Tekbaşınalık ben de alışkanlıktı.
Şimdiyse, çift kişilik yatağa çapraz yatan ben, tek kişilik yatağımı seninle paylaşmayı düşlüyorum. Gel gökyüzüme ortak ol. Ben evrenin boşluğuna doğru bakarken, göğsüme dayadığın saçlarındaki koku dünyamı değiştirsin. Bütün bu boşluk anlam kazansın. Her zaman baktığım gökyüzü, bu sefer en güzeliymiş gibi gelsin.
Ben seni nasıl benimsedim anlatamam. Bu kadar büyük bir şey nasıl anlatılabilir bilmiyorum. Belki sadece hissedebilirsin, asla bilemezsin. Ama işte benim sandığımda saklı kalan dünyama bu kadar yakın hissederken seni, nasıl oluyor bilmiyorum, sen çok çok uzaktan bakıyorsun bütün bunlara. Hiç görmeyecekmiş gibi, hiç hissetmeyecekmiş gibi. Söz kalmıyor, içinde bulunduğum yerler dar geliyor. Hiçbir şey yapamıyorum, elim kolu bağlı, sandığım kilitli, bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum. Bir umutlu, bir umutsuz oluyor bu ama hep bekliyorum.
Ben nasıl sevdim seni, anlatamam. Sadece bir çay içmeyi hayal etmek nasıl bir şey, bilemiyorum. Bazen Freud’u haksız bulasım geliyor. Bazen her şey çok yetersiz geliyor. Açıklanamayacak şeyler bunlar. Kendime dahi anlatamadığım şeyleri, sana aktaramadığım için ulaşamıyoruz hayallere. Oysa bir bilsen, hayallerim çok güzel. Bir bilsen diyorum, bir sevsen, bir görsen. Başka bir şey diyemiyorum, gelmiyor elden. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı seneler önce yazıldı zaten.
12 Kasım 2013 Salı
Kendimi Koşturacak Değilim - 10
10:44
No comments
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder