Kendi küçük kabuğuna çekildiğinde, orada dev bir şeyler bulabiliyorsun kimi zaman. Gerçekten ayakta durabilmek için, ayaklarının yerden kesilmesi lazım. Bunun için biraz olsun uzaklaşmalıyız günden. Çünkü bu ana ait değil aradığımız. Tanımlanamayan bir his yönlendiriyor bizi. Uzaklaş diyor, çünkü burada değilsin. Kendini bulman için uzaklaşman lazım.
Aslolan çoktandır yok ortalıkta. Fazla uzaklaşmış olabilir. Yine de değer aramaya. Yoksa acı bile çekmeye halimiz kalmadan sönüp gideceğiz. Ama diliyorum ki, bir yerlerde henüz tanımlayamadığımız bir etkileşim içimizdeki dev kıvılcımı körükleyecek. O zaman ateşimiz asla eğilmeyecek. Bu dünyadan coşkulu geçeceğiz.
Kaynağından uzak olan her şey, elbet son bulur. Asla uzaklaşmamalıydık ama nasıl oldu bu, bilmiyorum. Fiziksel olarak kendimle tamamen aynı konumdayken, sanki her şey çok uzakmış gibi geliyor. Kendime bile uzak hissediyorum kendimi. Arada bir kaynağı bulma enerjisini hissediyor ve alevleniyorum. Çok nadir oluyor bu ve bu kadar ufalmışken, bir anda dev gibi oluveriyorum. Ama gerçekte kendime çok uzak olduğum için kısa sürüyor bu. Yalancı bir durum olduğu için de eskisinden daha çok ufalıveriyorum sonra.
Giderek sönüyor her şey. Sadece ben değil, her şey. Durup duruken neden böyle oldu sorusunu sormayacağım. Çünkü ben durup dururken, her şey çok çabuk değişti. Şimdi yakalamaya çalışsam da değişimi, fazla uzaklaşmış olabilir.
12 Kasım 2013 Salı
Kendimi Koşturacak Değilim - 11
10:47
No comments
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder