Müzikte Yeni Bir Tarz : Samimiyet

Son zamanlarda popüler kültüre ait olmayan ancak yavaş yavaş bazı çevrelerce moda haline gelmeye başlayan bir müzik tarzı oluşmakta.

27 Mart 2013 Çarşamba

"Olsun" Şarkıları

Pilli Bebek'in "olsun"u güzeldir ama Halil Sezai'nin ne anlatmak istediğini anlamadım. Dün sarhoştuk yine, ayaklarımı terastan yeryüzüne uzatıyordum, tepeden bakmak güzeldir. Sonra birisi bu şarkıyı açtı, hep beraber aya bakara "aaayyyy" diye haykırmaya başladık. Ben aya uzun süre baktığımda bir durgunluk geliyor, susuyorum falan. Halil Sezai ise farklı, haykırası gelmiş adamın. "aaaayyyy" diye haykırıyor. Ortak olalım derdine dedik, bağırdık bizde. Ama anlatmak istediği şeyi anlayamadım tam olarak. Hiç değilse gökyüzüne bakmamızı sağladı. Oysa...

"F Tipi" Filmi Hakkında

Kanaatimce berbat bir film. Aylar önce sinirimi boşaltmak için filmden çıkar çıkmaz şu satırları yazmıştım: (izlediysen oku, izlemediysen izleme) tamam kameranız güzel, müziğiniz güzel, anlatmak istediğiniz güzel ama bunları çekmek, çekebilmek bir mevzudur. ayrıca filmde verilmek istenen mesajı almasını istediğiniz insanlar varsa eğer söyleyin sakın gitmesinler filme çünkü o mesajdan nefret eder. filmde birkaç yer iyi sadece. çoğu yeri bana göre belli bir kesimin masturbasyonu olmuş. ortaokul çocuğunun yazacağı tek taraflı diyaloglar, ver duygusalı...

24 Mart 2013 Pazar

Müzikte Yeni Bir Tarz: Samimiyet

Son zamanlarda popüler kültüre ait olmayan ancak yavaş yavaş bazı çevrelerce moda haline gelmeye başlayan bir müzik tarzı oluşmakta. Bu tarzı belli kalıplara oturtmak yerine "samimiyet" kelimesiyle özdeşleştirebiliriz. Başlıca da "Büyük ev ablukada" ve "Yüzyüzeyken Konuşuruz" grupları örnek gösterilebilir. Ancak yeni yeni gelişen bu müziğe değinmeden önce, temellerine bir bakmak lazım. Kadıköy, duvarlarında "her şey sermaye için sevgilim" diye yazan bir yerdir. Kesmeşeker'in müziğinin oluştuğu topraklardır. Diğer ilçelerden her zaman farklı olmuş...

22 Mart 2013 Cuma

Kalbim

Bir erkek ne ister hayatından? İstekleri sonuçsuz kaldığında neye dönüşür? Etrafımdaki bütün bu sanat, okuduklarım, dinlediklerim, önünde saygıyla eğildiklerim...Beni derinden yakalayan adamlar, bırakırken her şeyi yarı yolda yanıbaşıma oturan ve düşüşüme yoldaş olanlar... Bunlardan biri de Fikret Kızılok, yazdığı bu eserle. En düşük düzeyde baktığında sadece bir kadını seviyor ve ondan beklentileri, istekleri var. Birçok şeyi sevdiği kadına yüklüyor ve hayatının böylece değişmesini umuyor. Umuyor ummasına da nasıl sonuçlanıyor bu umut? "sevdin...

Çünkü İnsan...

Söyledikleriniz beni cezbetti doğrusu. Ama bu ülkede günler Neşet Ertaş ile biter. "Cahildim dünyanın rengine kandım" der her akşam ve biz bunu çoktan tecrübelemiş vaziyette rakımızı içeriz. Evet, söyledikleriniz çok güzel ama ben bu renge kanmayacak kadar tecrübe edinmişim. Beni ve tüm insanlığı düşünüp kederleniyorsunuz, teşekkür ederim ama henüz kendi varlığınız için yapmadığınız bu davranış beni de sizin adınıza üzüyor doğrusu. Söylediklerinizi, aklınızda kurduklarınızı sevdim ama bedenlerinizin isteklerini ve yaptıklarını da aynı ölçüde siz...